Safra Kesesi Taşı

 

 

 

 

Genel Cerrahi

Opr. Dr. İbrahim KARATAŞ

 

Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karaciğerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organdır. Ortalama uzunluğu 10 cm. genişliği 3 cm. olan küçük, kese biçiminde bir organdır. Karaciğerin alt yüzünde, karaciğerle temas edecek biçimde bulunur. Safra sıvısını depolamakla görevlidir. Yemekler mideden incebağırsağa geçtiğinde kasılarak içinde konsantre ettiği safrayı barsağa akıtır. Böylece yediklerimizin sindirilmesine yardımcı olur.

Kesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına (duodenuma) safra salgılamaktır. Safra kesesinde çesitli hastalıklar görülebilir. Bunlar arasında en sik görüleni 'taşlar'dır. Diğer hastalıklar arasında safra kesesi fonksiyon bozuklukları, safra kesesi polipleri ve safra kesesi kanserleri sayılabilir.

Safra taşı oluşumunda rol alan elementler; kalsiyum, kolesterol ve safra pigmentleridir. Safra taşları; safra kesesi içinde oluşan kolesterol kristalleri ve pigment materyallerinin yapışarak kümeler oluşturmuş halleridir. Diğer içerikler ise, demir, fosfor, karbonatlar, proteinler, karbonhidratlar ve hücresel atıklardır. Batı ülkelerinde bu taşlar sıklıkla bu üç elementten oluşmakla beraber %71’lik kısmını kolesterol oluşturur. Kalsiyum bilirubinat taşları genelde Asya’da sık olmakla birlikte sıklığı tüm safra taşlarında %30-40 kadardır. Safra taşları bazen ultrasonografik olarak çamur şeklinde, içersinde çok sayıda milimetrik boyutlarda taş içeren bir yapıda da olabilir.

SAFRA KESESİ TAŞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ağır ve yağlı bir yemekten 1-2 saat sonra başlayıp birkaç saat süren, karnın sağ üst bölümünde, kaburga yayının hemen altında ve mide üzerinde belirginleşip sağ kürek kemiği altına doğru yayılan, ani başlangıçlı ağrıların safra kesesi taşı ile ilişkili olabileceğini düşünmelisiniz. Bu ağrıların en önemli özelliği, şiddetinin yavaş yavaş artması ve belli bir düzeye ulaştıktan sonra hafifleyip azalmasıdır. Çoğu kez ağrıyla birlikte bulantı da vardır. Ağrıya kusma eşlik ediyor, ateş, titreme ve sarılık gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa taşın safra kesesinden safra yoluna geçtiği, iltihaplı bir probleme dönüştüğü düşünülmelidir.

TAŞIN VÜCUDA ZARARI NEDİR?

Taş hastalığı olan hastaların %85 inde komplikasyon dediğimiz ve sonuçları gerçekten üzücü olan yan etkiler görülür.

Taşlı safra kesesinin iltihabi sonucu kesenin delinmesi ile safra ve cerahatin karin boşluğuna dökülmesi ameliyat edilmediği taktirde ölümle sonuçlanan bir durumdur. Yine küçük taşların ana safra kanalına kaçmaları ve bu kanalın kalem ucu kadar olan alt ucunu tıkamaları sonucu oluşan tıkanma sarılığı veya cerrahi sarilik acil tedavi edilmediği takdirde çok kısa sürede ölümle sonuçlanan bir diğer durumdur.

Yine safra kesesindeki küçük tasların ana safra kanalının alt ucunda pankreas bezine ait kanalı tıkamaları sonucu oluşan pankreatit de tedavi edilmediğinde %50 ölümle sonuçlanır.

Bir başka önemli yan etkide safra kesesi kanserleridir. Bu kanserlerde %95 oranında kesede tas mevcuttur. Buda safra kesesi kanserleri ile safra kesesi taşları arasında çok siki bir ilişkinin var olduğunu göstermektedir.
Safra kesesi taşı nasıl teşhis edilir? Safra kesesi taşı şüphelenilen bir hastada, aç karnına yaptırılacak üst batin ultrasonografisi ile tas çok kolayca tespit edilir.

TEDAVİSİ

Sessiz taşlara genellikle tedavi gerekmez. Belirtiler görülen, iltihaplanma yapmış, özellikle sarılık meydana getirmiş safra kesesi taşları mutlaka alınmalıdır.

** Açık safra kesesi ameliyatı :
Karında sağ üst tarafta bir kesi yaparak safra kesesinin çıkarılması işlemidir. Hastanede 3-5 gün kalmayı gerektirebilir.

** Laparoskopik (Kapalı) Kolesistektomi:
Laparoskop denilen bir cihazla karında küçük delikler açılarak safra kesesinin alınmasıdır. Karın kasları çok kesilmediğinden iyileşme süresi daha kısadır. Kapalı ameliyatlarda %5 oranında açık cerrahiye dönme zorunluluğu görülebilmektedir. Bu yöntem hastanemizde en steril ortamlarda başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

SAFRA TAŞI OLUŞUMUNA KARŞI BESLENME ÖNERİLERİ

Az miktarlarda ve sık besin tüketilmesi,
Daha az yağlı bir beslenme planı,
Yumurta ve yumurta içeren besinlerin azaltılması,
Sebzelerin iyice pişirilmesi ve meyvelerin komposto olarak tercih edilmesi,
Sarımsak, çemen acılı baharatlar, turşu, kakao, sirke, kuru yemişler, hardal ve tarçın gibi besinlerin azaltılması,
Kahve, koyu çay, alkollü ve karbonatlı içeceklerin sınırlanması,
Yağda kızartılmış etler, sucuk, pastırma, salam, sosis, tuzlu balık, kavurma etler, karaciğer, beyin, böbrek, dil, dalak, yürek ve işkembe gibi besinlerin fazla tüketilmemesi,
Bitkisel yağlara öncelik verilmesi,
Kaymak, krema, çikolata, kek, pasta, yağlı şekerler, helvalar ve lokumlardan uzak durulması,
Kurubaklagiller çeşnilendirilen kraker ve bisküvilerin, mısır ve bulgurun, patates kızartması ve hazır çorbaların azaltılması,

KORUNMA YÖNTEMLERİ?

Kişiler ideal kilolarına getirmelidir. Sakıncalı gıdaların alınması safra kesesinin aşırı kasılmasına ve buna bağlı olarak ağrılara neden olacaktır. Yağların tamamen beslenmeden çıkarılmasının yarardan ziyade zararı vardır. Bu nedenle yağlı gıda tüketimi en aza indirilmeli ancak tamamen sıfırlanmamalıdır. Sıvı yağlar katı yağlara tercih edilmelidir. Kuru yemişler, kuru fasulye, bezelye ve mercimeğin sindirimi güç olduğundan bunlarla azar azar beslenme önerilir. Yemek aralarının uzun olması safra kesesinde şişmeye ve ağrıya neden olacağı düşünüldüğünden sık sık azar azar beslenme önerilmektedir.

Sağlıklı günler dilerim.

Genel Cerrahi

Opr. Dr. İbrahim KARATAŞ

 

Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karaciğerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organdır. Ortalama uzunluğu 10 cm. genişliği 3 cm. olan küçük, kese biçiminde bir organdır. Karaciğerin alt yüzünde, karaciğerle temas edecek biçimde bulunur. Safra sıvısını depolamakla görevlidir. Yemekler mideden incebağırsağa geçtiğinde kasılarak içinde konsantre ettiği safrayı barsağa akıtır. Böylece yediklerimizin sindirilmesine yardımcı olur.

Kesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına (duodenuma) safra salgılamaktır. Safra kesesinde çesitli hastalıklar görülebilir. Bunlar arasında en sik görüleni 'taşlar'dır. Diğer hastalıklar arasında safra kesesi fonksiyon bozuklukları, safra kesesi polipleri ve safra kesesi kanserleri sayılabilir.

Safra taşı oluşumunda rol alan elementler; kalsiyum, kolesterol ve safra pigmentleridir. Safra taşları; safra kesesi içinde oluşan kolesterol kristalleri ve pigment materyallerinin yapışarak kümeler oluşturmuş halleridir. Diğer içerikler ise, demir, fosfor, karbonatlar, proteinler, karbonhidratlar ve hücresel atıklardır. Batı ülkelerinde bu taşlar sıklıkla bu üç elementten oluşmakla beraber %71’lik kısmını kolesterol oluşturur. Kalsiyum bilirubinat taşları genelde Asya’da sık olmakla birlikte sıklığı tüm safra taşlarında %30-40 kadardır. Safra taşları bazen ultrasonografik olarak çamur şeklinde, içersinde çok sayıda milimetrik boyutlarda taş içeren bir yapıda da olabilir.

SAFRA KESESİ TAŞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ağır ve yağlı bir yemekten 1-2 saat sonra başlayıp birkaç saat süren, karnın sağ üst bölümünde, kaburga yayının hemen altında ve mide üzerinde belirginleşip sağ kürek kemiği altına doğru yayılan, ani başlangıçlı ağrıların safra kesesi taşı ile ilişkili olabileceğini düşünmelisiniz. Bu ağrıların en önemli özelliği, şiddetinin yavaş yavaş artması ve belli bir düzeye ulaştıktan sonra hafifleyip azalmasıdır. Çoğu kez ağrıyla birlikte bulantı da vardır. Ağrıya kusma eşlik ediyor, ateş, titreme ve sarılık gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa taşın safra kesesinden safra yoluna geçtiği, iltihaplı bir probleme dönüştüğü düşünülmelidir.

TAŞIN VÜCUDA ZARARI NEDİR?

Taş hastalığı olan hastaların %85 inde komplikasyon dediğimiz ve sonuçları gerçekten üzücü olan yan etkiler görülür.

Taşlı safra kesesinin iltihabi sonucu kesenin delinmesi ile safra ve cerahatin karin boşluğuna dökülmesi ameliyat edilmediği taktirde ölümle sonuçlanan bir durumdur. Yine küçük taşların ana safra kanalına kaçmaları ve bu kanalın kalem ucu kadar olan alt ucunu tıkamaları sonucu oluşan tıkanma sarılığı veya cerrahi sarilik acil tedavi edilmediği takdirde çok kısa sürede ölümle sonuçlanan bir diğer durumdur.

Yine safra kesesindeki küçük tasların ana safra kanalının alt ucunda pankreas bezine ait kanalı tıkamaları sonucu oluşan pankreatit de tedavi edilmediğinde %50 ölümle sonuçlanır.

Bir başka önemli yan etkide safra kesesi kanserleridir. Bu kanserlerde %95 oranında kesede tas mevcuttur. Buda safra kesesi kanserleri ile safra kesesi taşları arasında çok siki bir ilişkinin var olduğunu göstermektedir.
Safra kesesi taşı nasıl teşhis edilir? Safra kesesi taşı şüphelenilen bir hastada, aç karnına yaptırılacak üst batin ultrasonografisi ile tas çok kolayca tespit edilir.

TEDAVİSİ

Sessiz taşlara genellikle tedavi gerekmez. Belirtiler görülen, iltihaplanma yapmış, özellikle sarılık meydana getirmiş safra kesesi taşları mutlaka alınmalıdır.

** Açık safra kesesi ameliyatı :
Karında sağ üst tarafta bir kesi yaparak safra kesesinin çıkarılması işlemidir. Hastanede 3-5 gün kalmayı gerektirebilir.

** Laparoskopik (Kapalı) Kolesistektomi:
Laparoskop denilen bir cihazla karında küçük delikler açılarak safra kesesinin alınmasıdır. Karın kasları çok kesilmediğinden iyileşme süresi daha kısadır. Kapalı ameliyatlarda %5 oranında açık cerrahiye dönme zorunluluğu görülebilmektedir. Bu yöntem hastanemizde en steril ortamlarda başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

SAFRA TAŞI OLUŞUMUNA KARŞI BESLENME ÖNERİLERİ

Az miktarlarda ve sık besin tüketilmesi,
Daha az yağlı bir beslenme planı,
Yumurta ve yumurta içeren besinlerin azaltılması,
Sebzelerin iyice pişirilmesi ve meyvelerin komposto olarak tercih edilmesi,
Sarımsak, çemen acılı baharatlar, turşu, kakao, sirke, kuru yemişler, hardal ve tarçın gibi besinlerin azaltılması,
Kahve, koyu çay, alkollü ve karbonatlı içeceklerin sınırlanması,
Yağda kızartılmış etler, sucuk, pastırma, salam, sosis, tuzlu balık, kavurma etler, karaciğer, beyin, böbrek, dil, dalak, yürek ve işkembe gibi besinlerin fazla tüketilmemesi,
Bitkisel yağlara öncelik verilmesi,
Kaymak, krema, çikolata, kek, pasta, yağlı şekerler, helvalar ve lokumlardan uzak durulması,
Kurubaklagiller çeşnilendirilen kraker ve bisküvilerin, mısır ve bulgurun, patates kızartması ve hazır çorbaların azaltılması,

KORUNMA YÖNTEMLERİ?

Kişiler ideal kilolarına getirmelidir. Sakıncalı gıdaların alınması safra kesesinin aşırı kasılmasına ve buna bağlı olarak ağrılara neden olacaktır. Yağların tamamen beslenmeden çıkarılmasının yarardan ziyade zararı vardır. Bu nedenle yağlı gıda tüketimi en aza indirilmeli ancak tamamen sıfırlanmamalıdır. Sıvı yağlar katı yağlara tercih edilmelidir. Kuru yemişler, kuru fasulye, bezelye ve mercimeğin sindirimi güç olduğundan bunlarla azar azar beslenme önerilir. Yemek aralarının uzun olması safra kesesinde şişmeye ve ağrıya neden olacağı düşünüldüğünden sık sık azar azar beslenme önerilmektedir.

Sağlıklı günler dilerim.

 
 

İletişim

  Email: info@sekizeylulhastanesi.com

  0(236) 23 888 23

   0(236) 23 888 23

  Sakarya Mah. Uzunyol Cad. No:140 Merkez / MANİSA